Araştırma ve ÇalışmalarSosyal BirimYayınlar

Su güvenliği: Kuzey Suriye’de istikrarı tehdit eden bir kriz

Yönetici Özeti:

Su güvenliği, “yokluğu insan ve yaşam gereksinimleri için tehdit oluşturan, sağlık, üretim ve yaşam gereksinimleri için mevcut iyi ve yeterli su miktarı” olarak tanımlanmaktadır. Su, toplumların istikrarını ve toparlanmasını sağlamaktan bahsederken gerekli olan temel unsurlardan biridir. Çünkü temel olarak tarım, sanayi ve kalkınma gibi yaşam ve ekonomi unsurları ile bağlantılıdır.

Suriye’deki su sorunu 2011’den önce var olan sorunlardan biridir. Suriye su kıtlığı sorununu yaşayan ülkeler arasında sınıflandırılmıştır. Ayrıca yıpranmış kanalizasyon sistemindeki sorunlar nedeniyle su israfı ve kirliliği artmaktadır. Bu durum su kirliliğine yol açmakta ve bitki ve hayvanların zarar görmesine neden olmaktadır.

Genel olarak Suriye’de ve özel olarak da Esad rejiminin kontrolü dışındaki Kuzey Suriye bölgelerinde su güvenliğini tehdit eden ciddi sorunların varlığını birkaç gösterge teyit etmektedir. Bu durum Esad rejiminin savaşta suyu bir silah olarak kullanması ve altyapıyı hedef alması sonrasında ortaya çıkmıştır. Bu göstergelerin en öne çıkanı, zorla yerinden edilme ve göç dalgaları sonucunda son yıllarda nüfus yoğunluğundaki ani artıştır. Örneğin İdlib bölgesinde nüfus yoğunluğu yüzde 272 ve Halep kırsalında yüzde 324 artmıştır. Bununla beraber doğal kaynaklar sınırlanmış ve altyapıda sistematik bir tahribat meydana gelmiştir.

Aynı zamanda yeni insani, tarımsal ve endüstriyel ihtiyaçları karşılamak için kuyuların kontrolsüz ve gelişigüzel açılması artmıştır. Bu da yeraltı suyunun tükenmesine ve kuyu içindeki su seviyesinin gerilemesine neden olmuştur. Böylece, bazı kuyuların daha yüksek derinliklere yeniden açılması gerekmiş ve su çıkarmanın maliyeti artmıştır.

Arıtma tesislerinin olmaması ile birlikte sanitasyon için gerekli altyapının yokluğu veya hasarlı olması bazı su kütlelerini kirletmiş ve çevre kirliliğini artırmıştır. Aynı zamanda bazı kamplarda veya yerleşim yerlerindeki standartlara uymayan gelişigüzel inşaatlar ve lağım çukurlarının kullanılması, kanalizasyon suyunun yeraltı sularına karışma olasılığını artırdı. Bu arıtılmamış su da bazen ekinleri sulamak için kullanılmaktadır.

Son iki yılda bölgeyi etkisi altına alan kuraklık, bölgenin su güvenliğini bariz bir şekilde etkilemiş ve etkileri, özellikle Halep’in kuzey kırsalında içme suyu krizi ve bazı kuyuların kuruması şeklinde kendini göstermiştir. Dolayısıyla kişi başına düşen su miktarı, bireyin sağlığını ve onurunu koruyan gerekli minimum sınırın altına düştü, su tankerlerinin fiyatları da yakıt krizi ve yüksek talep sonucunda yükseldi.

Kuraklık tarım sektörünü de etkiledi. Yağış mevsiminin gecikmesi ve yağış miktarı, dağılımı, süresi ve zamanlaması bakımından düzensiz olması, yağmurla beslenen tarım ve sulanan tarım ürünlerinde büyük zararlara yol açtığı gibi, verimliliğin düşüklüğüne ve verim kalitesinin düşüklüğüne neden olmuştur.

Kuraklık dalgasının etkileri, buğday ve arpa mahsullerine de net bir şekilde yansıdı. Mahsulün geçen yılın mahsulünün yarısını geçmeyecek seviyeye azalmıştır, sulanan tarım alanlarının verimi düşmüş ve maliyetleri artmıştır.

Çiftlik hayvanları açısında ise, kuraklık düzensiz yağışlar nedeniyle zaten kıt olan doğal meraları etkiledi ve ortalamanın üzerindeki sıcaklıklar hayvanları gerekli besin ve sudan mahrum kalmasına neden oldu. Bu da özellikle de birçok hayvan yetiştiricisi yüksek fiyatlar nedeniyle hayvanları için gerekli olan suyu temin edememişken, birçok hayvanın zayıflaması ve halsizliği ve birçok hastalığın yayılmasına yansıdı.

Bu sorunu yönetmede acil ve sürdürülemez çözümler sorunu daha da kötüleştirdi ve artık acil çözümlerle başa çıkmak mümkün değil. Bunun yerine, su kaynaklarını yönetmeyi ve israfı azaltmayı amaçlayan stratejik bir plandan doğan projelere ihtiyaç var. Aynı zamanda artan ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamak için bu sınırlı kaynakları değerlendirerek istikrarı güçlendirecek ve ekonomiyi destekleyecek, su krizinin olası bir çatışmanın patlak vermesine veya yeni sığınma dalgalarının başlamasına neden olmasını önleyecek yeni çözümler düşünmek gerek.

Rapor, bölgenin durumunu periyodik olarak inceleyecek, sürdürülebilir çözümler ve projeler önerecek, kanalizasyon sisteminin geliştirilmesi ve suyunun arıtılması üzerine çalışacak ve özellikle tarımda kullanılan su israfını azaltmaya yönelik projeler sunacak su ve çevre konusunda uzmanlaşmış bir kuruluşun oluşturulmasına odaklanan bir dizi tavsiye sunmaktadır.

Analiz belgesinin tamamını okuyun (Arapça)

مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu