Suriye’deki İranlı Medya Platformları; Sosyal Medyada İletişim Mesajlarına Bir Bakış
Giriş:
Sosyal medya, toplumlar üzerinde etkili olmanın en önemli yollarından biri haline gelmiştir. Kamuoyunu şekillendirmek, kültürel ve ideolojik algıları etkilemek ve kimlikleri oluşturmak için kullanılan bir araç olmuştur. Bu durum özellikle ergenlik dönemindeki bireyler ve gençler için daha önemli bir durumu teşkil etmektedir. Bu nedenle İran, bu araçları İran’ın “fikir işgali” için temel taşıyıcılar olarak kullanmaya yönelik adımlar atmıştır. İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB), ülke içindeki ve dışındaki medya ağlarını denetleyen bir kurum olarak, ülkenin iç ve dış politikasını belirlemeden sorumlu olan Yüce Rehber’in ofisine bağlıdır. İran Anayasası’nın 175. maddesi, fikirlerin medyada yayılmasının yalnızca IRIB aracılığıyla ve “İslami” yasalar ile ülkenin ulusal çıkarlarına uygun olarak yapılması gerektiğini belirtmektedir.
İran, son yıllarda Suriye’de etkisini artırmak için somut adımlar atmış ve çeşitli sektörlere sızmıştır. Suriye’de varlığını güçlendirmek için her fırsatı değerlendirmiştir. Bu fırsatlardan biri de “sosyal medya platformları” dır. Bu platformlar üzerinden kendi propagandasını ve düşünsel çerçevesini yaymaya başlamış ve bunu “metin ve görüntü ideolojisi” olarak bilinen bir yöntemle gerçekleştirmiştir. Bu terim, yazarının değer ve inançlarını yansıtan metinlerin yazılması ve yayımlanmasını ve kültürel görselliği temsil etmede etkili bir araç olarak görüntünün kullanımını ifade etmektedir.
İran, sosyal medyadan yararlanma yönünde adımlar atmış ve doğrudan veya dolaylı olarak Facebook, Twitter, Telegram ve diğer platformlarda sayfalar kurmuştur. Bunlar arasında askeri alana yönelik sayfalar, savaş medyası sayfaları ve milis gruplarının sayfaları bulunmakta ve sert gücünü destekleme bağlamında yer almaktadır. Ayrıca eğitim, kültürel ve dini nitelikteki diğer sayfalar, hedef topluluklar üzerinde etki yaratma amacıyla büyük bir “kültürel” cephanenin parçası olarak oluşturulmuştur.
Yukarıdakilere dayanarak, bu rapor şu temel soruya yanıt aramaktadır: “İran’ın sosyal medya aracılığıyla yaymaya çalıştığı iletişim mesajlarının içeriği nedir?”
Yöntem:
Bu rapor, İran’ın sosyal medyada, askeri olmayan resmi ve gayri resmi platformlarda yaydığı bazı mesajları incelemekte, ardından bunların içeriğini metin ve görüntü analizi birimleri aracılığıyla analiz etmektedir. Böylece metin içeriği ve iletilmek istenen fikirler hakkında bir anlayış sağlanırken, görsel yönün taşıdığı anlamları da ortaya çıkarmaktadır. Bu raporun, bu sayfaların kitle üzerindeki etkisini veya kitle ile etkileşimin boyutunu incelemeyi hedeflemediğini, yalnızca içerik ve genel eğilimlerin anlaşılmasıyla sınırlı olduğunu belirtmek önemlidir.
İran’ın Suriye’deki kültürel, dini ve eğitimsel yüzünü temsil eden dört Facebook hesabı seçilmiş ve resmi İran kültürel danışmanlığına ait hesaplar için daha aktif olmaları sebebiyle bir aylık bir zaman dilimi belirlenmiştir. Gayri resmi sayfalar için ise “İmam Humeyni Derneği” de dahil olmak üzere beş aylık bir süre belirlenmiştir. Örnekleme kriterleri olarak iki ölçüt belirlenmiştir. Birincisi, sayfanın Suriyelilere hitap etmesi ve faaliyetinin yalnızca Suriye dosyası ile sınırlı olmasıdır. İkincisi ise sayfanın yayın faaliyetinin (ayda en az bir gönderi) aktif olmasıdır.
İlgili hesaplarda yapılan gözlem, 285 gönderiyi kapsamakta olup analiz ve sınıflandırma şu şekilde yapılmıştır. Dini boyutu olan tarihsel içerik, kültürel ve yerel mirasla ilgili içerik, eğitim ve öğretimle ilgili içerik. Ayrıca ekonomik, politik ve diplomatik ağırlıklı haber içeriği de yer almaktadır. Ancak bu içerik, sadece hızlı ve öz bir şekilde haber tarafına odaklandığı ve herhangi bir ideolojik boyut taşımadığı için rapora dahil edilmemiştir.
İran ve Tarihi Çarpıtma: Fars Medeniyetini Derinleştirme Çabaları
Tarih, toplumların kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ulusların mirası ve davranışları üzerinde doğrudan bir etki kaynağıdır. Tarih bilinci, ulusal kültürün tamamlanmasını sağlar ve geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasında bir bütünlük oluşturur. Tarih; olaylar, karakterler, inançlar ve tarihi eserler gibi tüm bileşenleriyle, ulusal kimliğin temel unsurlarından biridir. Bu kimliğin inşasında, sadakatin artmasında ve “gurur, fedakarlık, öz saygı ve toprağa bağlılık” gibi anlamlarla bağlantılıdır. Bu nedenle, herhangi bir çarpıtma veya değişiklik, toplumun kişiliği, varlığı ve kültürüne yabancılaşmış bir nesil oluşturma üzerinde etki edebilir.
Gözlem sonuçları, sayfaların tarihi ve dini yönlere büyük ölçüde odaklandığını ve 70 gönderi ile bu unsurları sergilediğini göstermiştir. Bu gönderiler, saraylar, hüseyniyeler ve türbeler gibi tarihi, dini ve kültürel simgeleri ön plana çıkarmış ve bu simgeleri gösterişli, kültürel ve dini bir şekilde sunarak Fars dokusunu vurgulamıştır. Ayrıca bu simgelerle ilgili bazı dualar veya “Şii” metinleri de eklenmiştir.
Maddi olmayan tarihi yönle ilgili olarak 25 gönderi paylaşılmıştır. Bu gönderilerde tarihi, kültürel ve dini karakterlerin hikayeleri ve başarıları anlatılmıştır. Bu kişiler arasında, İran’ın dini yüzünü temsil eden “Humeyni ve Hamaney” gibi figürler yer almaktadır. İlki 1979 İran Devrimi’nin ruhsal lideri olarak, ikincisi ise Humeyni’nin kültürel, dini ve politik mesajının devamını temsil etmektedir. Ayrıca Suriye’deki İran operasyonlarının mimarı Qasim Süleymani de öne çıkarılmıştır. Bu kişilerin yaşam hikayeleri üzerinden kültürel ve dini yönleri vurgulanmıştır.
Sayfalar, İran’ı ideolojik, kültürel, dini ve tarihi olarak tanıtan yazılı içeriklere de 10 gönderi ile yer verilmiştir. Bu bağlamda bazı İran kitaplarının tanıtımı yapılmış ve bu kitapların ödünç alınması ve edinilmesi teşvik edilmiştir. Örneğin, “Hiçbir şeyden korkmuyordum” kitabı, “Qasim Süleymani”nin çocukluğundan İran projesi için savaşa katıldığı döneme kadar olan günlüklerini anlatmaktadır. Ayrıca “İbrahim’e selam” kitabı, İran projesini ve “devrim ihracı” fikrini savunan dini-siyasi bir şahsiyet olan “İbrahim Hadi” nin anılarını içermektedir.
Gözden geçirilenlere bakıldığında, izlenen hesapların Fars medeniyetini, Şii kimliğiyle ilişkilendirerek öne çıkarmada belirgin bir odaklanma gösterdiği görülmektedir. Alıcının kültürel anlayışını etkileme çabası içinde, Suriye’nin kültürel bilincini yeniden şekillendirmeye yönelik bir girişimdir. Bu durum, ulusal ve kültürel kimliğin bölünmeler ve çatışmalar yaşadığı bir dönemde gerçekleşmektedir.
Görünen o ki, İran’ın kültürel istilasının başarılı olması ve Suriye’nin sosyal ve kültürel yapısını etkileme ve çözme çabası söz konusudur. Tarih; olayları, karakterleri ve sembolleriyle, Suriye ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturduğundan, İran’ın bu konuda yapacağı herhangi bir manipülasyon, hedef alınan nesillerin tarih bilincini sabote edebilir. Bu da onların gerçek ulusal tarihleri hakkında yanlış ve çarpık bir anlayış benimsemelerine neden olabilir. Bu çarpıtma, Suriye’yi yok eden ve kültürel ve sosyal yapısını manipüle eden hikayeler ve karakterler etrafında şekillenir. Bu bağlamda Qasim Süleymani ve onun arkasındaki Hamaney gibi karakterler örnek olarak gösterilebilir.
İran Halk Mirası: Ulusal Mirası Yıkma Aracı
Halk mirası; genel anlamıyla, bir nesilden diğerine aktarılan her şeyi temsil eder ve toplumların tarihsel çerçevesini oluşturur. “Miras” kelimesi; sosyal bilimlerde çoğu terimde olduğu gibi üzerinde mutabakat sağlanmamış olsa da maddi olmayan unsurları kapsadığı konusunda bir uzlaşma bulunmaktadır. Bunlar arasında “fikirler, değerler, inançlar, sanat, mutfak ve zanaatlar” gibi unsurlar yer alır. Uluslararası ilişkilerde kültür, bir aktörün kendisini siyasi, sosyal ve eğitimsel olarak örnek alınan bir model olarak dayatma kapasitesi olarak tanımlanır. Dolayısıyla bu durum, bir aktör (devlet, grup, birey) başka bir aktörü (devlet, grup, birey) belirli bir bakış açısını benimsemeye ve hedeflerini gerçekleştirmeye zorunlu bir şekilde olduğunu hissettirmeden ikna etmeye yönelik bir girişim olabilir.
Bu bağlamda, İran’ın Suriye’ye yönelik mesaj ve içeriğinde miras unsurlarına yer verdiği görülmektedir. İran mutfağına ilişkin içerikler ilk sırada yer almakta olup, toplamda 18 gönderi paylaşılmıştır. Geleneksel yemekler, ülkelerin ve toplumların ulusal kültürünün bir biçimi olarak önemli bir yer tutar. Ayrıca “yumuşak güç” unsuru olarak “masada diplomasi” veya “gıda diplomasisi” olarak adlandırılan kavramla, diğer toplumlarla iletişimi güçlendirme veya etkileme aracı olarak kullanılabilir.
“İran’a özgü geleneksel meslekler ve zanaatlar” konusuna dair içerikler ise ikinci sırada toplamda 11 gönderi ile yer almaktadır. İran, bu yiyecek ve zanaatları tanıtarak, Suriye toplumunu dolaylı bir şekilde etkilemeyi ve kültürel mirasın maddi olmayan yönlerini manipüle ederek ulusal kimliği sarsmayı hedeflemektedir.
Sayfalar, sanatsal içerikleri de göz ardı etmemiştir ve toplamda 5 gönderi ile İran dizilerini ve filmlerini Şam’da, Suriye şivesiyle dublajlı olarak tanıtmıştır. Bu içerikler, İran Kültürel Danışmanlığı’na fiziksel olarak katılmayı ya da “I Film” adlı İran kanalını takip etmeyi teşvik etmektedir. Bu kanal, Tahran tarafından Şam’da açılmıştır ve Suriye ile Arap dünyasındaki İran dramasının kapısını aralamaktadır. İran’ın önde gelen liderleri ve karakterleri hakkında hikayeler anlatan filmler ve İranlı danışmanların Suriye’deki “kahramanlıkları” üzerine yapımlar, “Şam Yolculuğu” ve “Habib” gibi filmlerle ön plana çıkmaktadır.
İran dizileri, günümüzde Arap veya Suriyeli izleyicilerden büyük bir ilgi görmemiş, Türk, Mısır ve Suriye dizilerine kıyasla yaygınlaşmamıştır. Bu durum İran dizilerinin etkisi olmadığını anlamına gelmez. Çünkü bu diziler, İran’ın etkisini artırma ve değerleri ile mirası aktarma konusunda etkili bir araç olarak kabul edilmektedir.
Mevcut verilere bakıldığında, İran’ın kültürel alanın önemini ve insanların üzerinde etki etme kapasitesini fark ettiği görülmektedir. Kültür, yumuşak gücün en önemli araçlarından biri olarak, bireyler, varlıklar, gruplar, halklar ve devletler üzerinde etki sağlamanın temel kaynaklarından biridir.
Eğitim İçeriği: İran’a Bağlılık Durumunu Güçlendiren Araçlar
Tahran, eğitim alanında, hedef ülkelerin kültürlerini parçalamayı, sosyal yapılarını sarsmayı ve bireyler ile gruplar arasında ayrıştırıcı ilkeler ve kavramlar oluşturmayı amaçlamaktadır. Suriye’deki eğitim faaliyetleri, Farsçanın öğretilmesi, üniversitelere sızma ve kadrolarını kendi safına katması, Suriye’de İranlı üniversitelerinin açılması ve okulları kontrol altına alması gibi yöntemlerle, İran’ın projelerini yaymak için başlıca silahlardan biri haline gelmiştir.
Gözlem sonuçları eğitimle ilgili bir ilginin var olduğunu göstermekte ve bu ilgi dört ana alana ayrılmaktadır. Bunlar Farsça öğreniminin desteklenmesi, çocuklar için eğitim ve kurslar düzenlenmesi, öğrenciler ve öğretmenler için etkinlikler ve dini kültürel seminerlerin organize edilmesidir.
Birinci sırada, İran Kültürel Danışmanlığı ya da İmam Humeyni Külliyesi ya da ona bağlı enstitüler tarafından Suriye’de düzenlenen kurs ve eğitimlerin tanıtıldığı gönderiler yer almakta olup, toplamda 23 gönderi paylaşılmıştır. Bu gönderiler, aileleri çocuklarını yaz kurslarına ya da spor ve eğlence etkinliklerine kaydettirmeye teşvik eden içeriklerle, İranlı, Iraklı ve Suriyeli öğretmenlerin (bazılar Şii din adamları) ders verdiği model sınıflarda oturan çocukların görüntülerini içermektedir. Hedef, öğrenciler ve takipçiler arasında İran’ın modern projelere sahip olduğu izlenimini oluşturmak ve devlet okullarındaki yıkım ve ihmalden uzak olduğunu imgelemektir.
İkinci sırada, Şii din adamlarının düzenlediği eğitim seminerlerine dair gönderiler yer almakta olup, toplamda 20 gönderi bulunmaktadır. Bu seminerler, eşler arasındaki ilişkiler, aile kurma ve çocuk yetiştirme gibi eğitimle ilgili konulara odaklanmakta, İran menşeli kitap ve kaynaklara dayanarak Şii İran anlayışını yansıtmaktadır.
Farsçanın öğrenimine dair içerikler, izlenen hesaplarda 18 gönderi ile öne çıkmaktadır. Bu içerikler, Farsça öğrenme kurslarına katılımı teşvik etmekte ve dilin, ulusal kimliğin ve kültürel aidiyetin temel taşlarından biri olduğunu vurgulamaktadır. Farsçanın bölgeye yayılması ve kullanılmasının artırılması, İran’ın halkın algıları üzerinde olumlu bir etki yaratmasına ve sadakati güçlendirmesine yardımcı olacaktır.
İran Kültürel Müsteşarlığı ya da İmam Humeyni Külliyesinin düzenlediği etkinlikler ve törenler, esas olarak çocukları ve gençleri hedef almakta olup, öğretim kadrosunu da kapsamaktadır. Bu törenler, belirli eğitim aşamalarını bitiren veya yaz etkinliklerini tamamlayanlar için bir “ödül” olarak düzenlenmektedir. Bu nedenle, bu tür etkinlikler eğitim mesajlarıyla ilgili olarak sınıflandırılmıştır ve toplamda 12 gönderi paylaşılmıştır. Bazı gönderiler genel davetler içermekte, diğerleri etkinliklerdeki kutlamaları ve çocukların oyun oynadıklarını gösteren görüntüler sunmaktadır. İran, bu tür etkinlikleri kendi projesini tanıtmak ve imajını güçlendirmek için bir araç olarak görmektedir.
Sonuç:
Yeni medya, İran’ın düşünsel modelini dayatmak ve girdiği ülkelerde egemenlik sağlamak için bir araç haline gelmiştir. İran, sosyal medya üzerinde kültürel, dini ve eğitim konularını ele alan sayfalara ayırarak, “Velayet-i Fakih Kültürü” başlıklarını pekiştirmek ve Suriye’nin özgün ulusal kimliğini zayıflatmayı hedeflemektedir. Bu sayede, İranlı Şii din adamlarının görülmesine alışmış ve onların kültürü, bilgileri, sanatları ve dilinden etkilenmiş bir neslin gelecekte İran’a bağlılığını sağlamayı amaçlamaktadır. İran’ın Suriye’deki kültürel varlığını öne çıkarması, dış hedeflerini gerçekleştirmesini kolaylaştırmaktadır. Çünkü kültürel etki, uzayan bir bağlılık türü oluşturmaktadır.
Rapor, İran’ın medya yönelimlerinin Suriye toplumundaki kültürel ve dini etkisini artırmayı amaçladığını göstermektedir. Bu amaçla şu mesajlar verilmektedir:
- Kültürel ve Dini Miras Mesajları: İran kültürünü, özellikle ulusal (Fars) ve ideolojik (Şii düşüncesi) boyutlarıyla pekiştirmeyi hedefleyen mesajlar. Bu mesajlar, dini, tarihi ve turistik unsurlar ile zanaat ve mutfak üzerine odaklanarak, İran kültürü hakkında olumlu bir algı inşa etmeyi ve bunu Suriyelilerin kültürel bilincine yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak, bu durum İran’a yönelik sadakati ve desteklemeyi artıracak bir değerler sistemi oluşturmayı hedeflemektedir.
- Eğitim Mesajları: Çocuklar ve gençlere sunulan eğitim kursları ve yaz etkinlikleri düzenleyerek, genç nesilleri çekme ve İran projesine destek sağlama stratejisini yansıtmaktadır. Bu durum, Suriye toplumundaki İran’ın projesine olan kabulünü artırmayı amaçlamaktadır.
Bu adımlarda bir dizi risk bulunmaktadır. Bunlar arasında Arapçanın yerini alma amacıyla Farsçanın dayatılması gibi dil kimliğini hedef alınması yer almaktadır. Çocukların “İran’ın mezhepçi kimliği” ne bağlı, kapalı bir kimliğe yönlendirilmesi sonucu Suriye toplumunun kendi kimliğinin zayıflatılması gibi riskler barındırmaktadır.
Bu risklere karşı, İran etkisine karşı çıkmak için bir dizi adım atılması gerekmektedir. Bunlar arasında;
- Tüm siyasi güçlerin – resmi veya resmi olmayan – uluslararası ve Arap taraflarıyla iletişimini güçlendirerek, Suriye’deki İran projesinin tehlikesini ve Suriye toplumsal dokusu üzerindeki olumsuz etkilerini açıklamak ve Arap bölgesi üzerindeki gelecekteki yansımalarını anlatmak.
- Araştırma ve politika merkezleriyle iş birliği içinde, Suriye’deki İran yönelimleri hakkında düzenli raporlar yayımlamak, bu projelere etkili bir şekilde karşı çıkmak için gerekli önlemler ve araçlar üzerinde mutabakat sağlamak. Ayrıca Esad rejiminin Arap Birliği’ne dönmesinin, Suriye’deki İran etkisini zayıflatmanın bir yolu olarak görülmemesi gerektiğini, aksine bu durumun İran’ın Arap ve uluslararası düzeydeki konumunu güçlendirebileceğini vurgulamak.
- Tüm Suriye güçlerini, siyasi ve sivil organizasyonları ve kurumları bir araya getiren kapsamlı bir çerçeve oluşturmak. Böylece, İran projesine karşı kültürel, eğitimsel ve dini düzeyde etkili mekanizmalar geliştirmek üzere bir sözleşme veya metodolojinin belirlenmesi.
- İran projesinin Suriye’deki tehlikesi hakkında farkındalık oluşturma konularının, en azından Esad rejimi kontrolü dışındaki bölgelerde ve diaspora topluluklarda, eğitim müfredatına dahil edilmesini ve bu konuların eğitim içeriklerinde ele alınmasını teşvik etmek.
بكالوريوس في قسم الفلك وعلوم الفضاء من جامعة أنقرة، مهتم بالشأن التركي وعلاقته بقضايا اللاجئين السوريين، ونشر وشارك في إعداد عدد من التقارير والمقالات حول هذا الموضوع ضمن الوحدة المجتمعية في مركز الحوار السوري