
Arap Deneyimlerinde Geçiş Dönemi Adaleti: Suriye İçin Çıkarılacak Dersler
Özet:
Birçok Arap ülkesi, uluslararası örneklere benzer şekilde, siyasal dönüşüm süreçlerinde geçiş dönemi adaletini uygulamaya yönelik girişimlerde bulunmuştur. Arap dünyasındaki ilk deneyim, 1999 yılında monarşi öncülüğünde Fas’ta başlatılmış, Arap Baharı’ndan sonraki ilk uygulama ise Tunus’ta gerçekleşmiştir. Bunu takiben Libya ve Yemen’de de geçiş dönemi adaletine yönelik girişimler gözlemlenmiştir.
Bu çalışma, eleştirel analiz, tümevarımsal ve karşılaştırmalı yöntem aracılığıyla söz konusu deneyimlerin bağlamını, uygulanan geçiş dönemi adaleti mekanizmalarını ve bunların çıktıları ile birlikte boşluklarını ve başarısızlıklarını incelemektedir. Amaç, elde edilen temel dersleri tespit ederek, Suriye bağlamında bir geçiş dönemi adaleti sürecinin hazırlanmasına katkı sağlamaktır.
Çalışmanın bulguları, Arap deneyimlerinde hesap verebilirlik mekanizmalarının büyük ölçüde başarısız olduğunu ve önceki rejim yapılarınca korunan güçlü etkilerin geçiş dönemi adaletinin ilerlemesini engellediğini göstermektedir.
Ülke bazında farklı koşullar ise sürecin seyrini belirleyici olmuştur: Fas’ta geçiş dönemi adaleti, hesap verebilirliğin dosyasının kapatılması karşılığında tazminat ve yumuşak reform formülüne indirgenmiştir. Tunus’ta güçlü yasalar ve ilgili kurumların kurulmasına rağmen, siyasi kutuplaşma ile kritik anlarda siyasal dışlama ve kurumsal tasfiyeden geri adım atılması, süreci geçmişle köklü bir kopuş sağlayabilecek esaslı ve işlevsel sonuçlardan yoksun bırakmıştır. Libya’da ise yasal istikrarsızlık ve ardından gelen güvenlik ile askeri kaos, uygulama girişimlerini başarısızlığa uğratmış, siyasal bölünme ihlallerin devamını tetiklemiştir. Yemen’de ise hesap verebilirlik sürecinden feragat edilerek siyasi uzlaşıya öncelik verilmesi, eski rejim unsurlarının ve devlet dışı bir güç olarak Husilerin varlığını sürdürmesiyle birleşince, geçiş dönemi adaleti sürecinin çökmesine ve büyük bir insani trajedinin başlamasına yol açmıştır.
Tüm bu dalgalanmalara rağmen, Arap deneyimleri Suriye için önemli dersler sunmaktadır. Bunların başında, sağlam hukukî metinlerin yanında güçlü kurumların inşasının zorunluluğu ve adaletin nasıl uygulanacağına ilişkin derin siyasi bölünmelerin karşı-devrimci müdahalelere zemin hazırlayabileceği gerçeği yer almaktadır.
Raporun tamamını okumak için tıkla (Arapça)
باحث في وحدة التوافق والهوية المشتركة يحمل إجازة في الحقوق وحاصل على شهادة الماجستير في القانون العام، ناشط في المجتمع المدني والمجال الحقوقي وقدم عدداً من البرامج التدريبية