Araştırma ve ÇalışmalarPolitika Analizi BirimiYayınlar

Bölgesel ve Uluslararası Büyük Gelişmelerin Ortasında İlişkilerin Dalgalanması

Politika Analiz Birimi Tarafından Hazırlanmış Analitik Rapor

Özet:

Bu çalışmanın önemi, yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda dönüm noktalarını temsil eden büyük tarihsel olaylara tanık olunan bir dönemde, İran’ın ABD ve ikinci olarak da “İsrail” ile ilişkilerinin dalgalanmalarını ele almasından kaynaklanmaktadır. Bu büyük tarihsel gelişmelerin başlıcaları şunlardı: Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Irak’ın Kuveyt’i işgali ve ardından Irak’a yönelik yapılan uluslararası müdahale, 11 Eylül olayları ve ardından Irak ve Afganistan’ın işgali ve Arap-İsrail Barış Sürecinin başlaması. Ayrıca çalışma ortak düşman ve tehdit durumundaki değişim türünden, ilişkilerdeki değişim dinamiklerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Sovyetler Birliği ve Irak’ın hem “İsrail” hem de İran için ortak bir tehdit olma olasılığının azalması şeklinde ifade bulan, aynı biçimde Afganistan ve Irak savaşlarında İran ve ABD arasında ortak çıkarların ve bir koordinasyonun varlık bulmasına zemin hazırlayan 11 Eylül olaylarının ardından “terörle mücadele”ye doğru bir dönüm noktası şeklinde ortaya çıkan da budur. Burada aynı dinamiklerin/muharrik unsurların daha sonra, IŞİD’in büyük yükselişine tanık olduğumuzda tekrarlandığını belirtmekte fayda var. Nükleer anlaşmayı imzalayan Obama yönetiminin atmosferinde ABD-İran ortak koordinasyonunun yeniden önünü açan ve bugün bazı Arap ülkelerinin “İsrail” ile ilişkilerini güçlendirme noktasında ellerini çabuk tutmasında tanık olduğumuz da bu husustur.

Tarihsel bazı olayların birbirine benzerliği, kimilerini “Tarih tekerrürden ibarettir” demeye itiyor. Saiklerin ve dinamiklerin/muharrik unsurların benzerliğinden dolayı tarihsel olayların benzer olduğu doğrudur. Bu da bölgenin gelecekte yaşanacak gelişmelerini ve buradaki karmaşık uluslararası ilişkileri öngörmek için incelemeye ve gözlemlemeye değer bir husustur.

Giriş:

1979’da İran devriminin yükselişi, bilhassa yeni İran rejiminin komşu ülkeler için bir güvenlik tehdidi manası taşıyan “devrimi ihraç etme” stratejisini benimsemesinden sonra genel olarak bölgede ciddi bir değişim meydana getirdi. Ta ki şu anda tanık olduğumuz gibi İran’ın kolları gerek silahla gerekse silah kullanmadan daha başka taktiklerle, Irak’la başlayan ve Suriye ve Yemen’le de sınırlı kalmayan muhtelif Arap ülkelerine uzandı.

Aynı bağlamda olacak biçimde, İran devrimi, mazlumlara ve zayıflara yardımcı olmak gibi çekici ideolojik sloganları beraberinde getirdi. Bu sloganlar da ABD ile gerilim, İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi, İsrail büyükelçiliğinin Filistin büyükelçiliğine dönüştürülmesi ve ABD ile İran’ın birkaç sürtüşmesinin olması gibi pek çok şeyle pekiştirildi. Bu sürtüşmelerin göze en çok çarpanı, ABD büyükelçiliği krizi ve ABD diplomatlarının Tahran’da alıkonulmasıydı. Bu da tartışmalara yol açan ve çelişkili görünen birçok uygulamayla eş zamanlı olarak gerçekleşti. İran-Irak savaşındaki ısrar ve hemen sonrasında Irak ve Afganistan’da gerçekleşen ABD-İran iş birliği bu uygulamalardandı. İran rejiminin ABD ve “İsrail” ile ilişkilerinin gerçekliğini tartışılır yapan ve söz konusu ilişkiyi düşmanlık, gizli ittifak ya da bağımlılık gibi basit nitelemelerle tanımlamaya yönelik bazı girişimlerin ortaya çıkmasından sonra aralarındaki ilişkinin dinamiklerini sorgulanabilir kılan da bunlardı. İki taraf arasında gerçekleşen güvenlik, askeri ve siyasi tüm hesaplaşmaların, Arap dünyasına hâkim olma ve buraların nüfuzunu paylaşma planı içindeki bir tiyatrodan başka bir şey olmadığına inanılan ve komplo teorisi olarak adlandırılan şey de budur. Öte yandan, başkaları da ideolojiden türetilen gerçek bir “varoluş mücadelesinden” bahsediyor. Üstelik, bu mücadelenin, İran ve İsrail arasında sürekli var olan gerilimi sona erdirecek kapsamlı bir çözüme ulaşmasını engelleyen dini boyutları da bulunuyor.

Bu makale, hem gelişmeler ve dinamikler hakkında gerçekçi, nesnel ve bütüncül bir anlayışa ulaşmak hem de İran, İsrail ve ABD’yi bir araya getiren karmaşık ve iç içe geçmiş ilişkinin gizemini ortaya çıkarmak amacıyla bu konuya ışık tutan bir dizinin parçası olarak yayınlanıyor.  Makale, bölgesel ve uluslararası çevre ile ilişkilerde daha titiz bir tasavvur geliştirmeye yardımcı olacak ve Suriye’deki İran projesinin tehlikelerini engellemek için üzerine inşa edilebilecek kesişim noktalarını ve ortak çıkarları anlamaya yarayacak biçimde, iki taraf arasındaki ilişkilerin evrileceği yeri tahmin etmeyi ve iki tarafı anlaşmaya ve anlaşmazlığa iten faktörleri anlamayı hedefliyor.

Bu analitik çalışma, İran-Irak savaşı sonrasından İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad dönemine kadarki İran-İsrail-ABD ilişkilerine dair olayların ve dönemeçlerin incelenmesine ve analizine dayalı olarak hazırlandı. Sonuçlardan çıktı almak amacıyla doğrulama, karşılaştırma ve analitik işleme gerektiren bilgiler olması itibariyle çeşitli araştırmacı veya politikacılar tarafından bu olaylar hakkında yazılan araştırma ekibinin elindeki çalışmalar, analizler ve belgeler referans alınarak hazırlandı. Gerçeklere mümkün olduğu kadar ulaşmak için araştırma ekibinin üzerine kafa yorduğu da buydu.

Bir önceki kısımda, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden başlayarak, İran devriminin zaferi ve Humeyni’nin Tahran’da iktidara gelmesiyle devam edip devrimi ihraç etme çabaları ve İran dış politikasında meydana gelen değişikliklerle sonuçlandırmak suretiyle İran-ABD-İsrail ilişkisini sunduktan sonra; bu sayıda, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden ABD’nin, Afganistan ve Irak’ı işgaline kadarki ABD-İsrail-İran ilişkisini doğrudan etkileyen en önemli noktalara odaklanacağız. Bununla beraber İran’ın, Şer Ekseni’nin bir parçası olarak tasnif edilmesine ve buna bağlı olarak ABD-İran arasındaki iş birliği ve uyumsuzluğa yoğunlaşacağız.

Raporun tamamını okuyun (Arapça)

مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu