Mısır ve Irak’taki Resmi Fetva Mercileri- Suriye İçin Çıkarılacak Dersler
Özet:
Bu makale, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasından sonra oluşan modern Arap devletlerinin çoğunun ortaya çıkış koşullarının benzerliğini göz önünde bulundurarak bu ülkelerin Osmanlı döneminden kalma kurumları arasında fetva kurumunda olduğu gibi bir benzerlik olduğu varsayımından hareket etmektedir. Bu nedenle de araştırmamız, Mısır ve Irak’taki iki resmi fetva kurumunun deneyimlerini; bu kurumların yönetimini etkileyen faktörleri belirlemek ve gelecekteki hallerini öngörmek suretiyle Suriye dosyası açısından en önemli dersleri çıkarmaya yarayacak şekilde karşılaştırmalı bir yöntemle analiz etmeye çalışmaktadır.
Mısır’daki resmi fetva mercileriyle alakalı yapılan analiz, fetva görevinin Ezher ve Mısır fetva kurumu Daru’l-ifta gibi iki kurum arasında paylaşıldığını ve tarihsel olarak Ezher’in bu pozisyonu üstlenmek için hem yasal hem ilmi olarak hem de itibar edilme bakımından en güçlü kurum olduğunu göstermektedir. Ancak Ezher’in belli dönemlerde siyasi duruşlar sergilemesi; otoritelerin, Ezher’in tavrını kendi çıkarına kullanmak için ısrarcı çabaları yönüyle pratikteki bağımsızlığını zayıflatmıştır. Nitekim Mısır’ın son anayasalarına dahil edilen yasal güvenceler fetva kurumunun bağımsızlığını garanti altına almak için yeterli olmadı. Zira, söz konusu hükümlere uyma konusunda ne otorite tarafında samimi bir irade vardı ne de başta bağımsız yargı olmak üzere diğer kurumsal güvenceler bulunuyordu.
Irak Devleti örneğinde ise yasal metnin titizlikle ele alınıp alınmamasına ve bu metnin detaylarına bakılmaksızın, fetva yayınlayan resmi sistemin, İlmi Fetva Meclisi’ni de bünyesinde barındıran Sünni Vakfı Divanı’nı bu rolden sorumlu merci yaptığı ortaya çıktı. Aynı zamanda, resmi olmayan bir Sünni ilmi merci olarak Irak Fıkıh Konseyi’ne yasal koruma sağlanırken, yarattığı polemiğe rağmen İran’ın desteğini alan Samedi’i için de yasal korumalar mevcut.
Analizi yapılan iki tecrübeden, Suriye için dersler çıkarma hususuna gelince, makalemiz, müftünün atanma değil seçimle göreve gelmesi gibi fetva yönetiminin bağımsızlığının kaybolan güvencelerini geri kazanmanın ve bu güvencelere vurgu yapan anayasal metin gibi yeni güvencelerin gerekliliğinin altını çizdi. Nitekim bu hususlar, Ademi-merkeziyetçilik fikrini kamusal alana çekme cihetinden, Devrimci ve Muhalif Güçlerin belgelerinin çoğunun savunduğu ilkelerle dolaylı olarak kesişmektedir. Bu sayede, Suriye’deki fetva yönetimi özel yapıda bir idari organa dönüşür.
Analiz raporunun tamamını okumak için (Arapça)
مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة