Sezar’dan Sonra: Suriye’de Kötüleşen İnsani ve Ekonomik Koşulların Sorumlusu Kim?
Sosyal Birim Tarafından Hazırlanmış Bir Rapor
Esad rejimi, 2020’nin başlarında Sezar Yasası’nın kabul edilmesinden sonra, Suriye’deki kötüleşen insanlık durumunun sebebinin, “ekonomik yaptırımlar” olduğuna dayalı söylentisine destek olacak geniş kapsamlı bir medya kampanyası yürütüyor. ABD’nin rejime dayattığı zorlayıcı önlemlerin Suriye halkının yaşadığı sıkıntıları daha da artırdığından hareketle, çeşitli Arap ülkelerinden çoğunluğu Hristiyan olan bir grup siyasi ve kültürel figür ABD ve Fransa Cumhurbaşkanlarına Suriye rejimine yönelik yaptırımların kaldırılması talebinde bulunan iki mektup gönderdi.
Bu sivil hamleler, uygulanan yaptırımların Suriye’nin ekonomik temelini “ciddi bir şekilde” yıprattığı ve Suriyelilerin tıbbi yardım ve hizmetlere erişimini engellediği gerekçesiyle, bu yaptırımların kaldırılması için rejimin müttefikleri olan Rusya ve Çin’in AB’ye yönelik girişimlerinin ve çağrılarının ardından gerçekleşti. BM özel raportörü tarafından, tek taraflı zorlayıcı önlemlerin insan haklarından yararlanma üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin yaptığı açıklamaya dayanarak, yaptırımların özellikle Covid-19 salgını bağlamında Suriye’de zaten zor olan insani durumu daha da kötüleştirebileceği dikkate alındığında Suriye halkı ağır insan hakları ihlalleri riskine maruz kalabilir.
Yapılan önceki açıklama, sonuncusu Sezar Yasası olan ekonomik yaptırımların, özellikle Covid-19 salgını süreci de yaşanırken, Suriye’deki iktisadi ve insani durumun kötüleşmesinin nedenlerinden biri olup olmadığı ve bu yaptırımların Suriye’nin aldığı insani yardımları ne ölçüde etkilediği ya da Sezar Yasası’nın da dahil olduğu birçok başka nedenin sonucu olup olmadığı hakkında birçok soruyu gündeme getirdi.
Raporun tamamını okumak için (Arapça)
مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة