Suudi Arabistan ile İran Arasında Gerçekleşen İttifak ve Suriye Dosyasına Etkileri
SDG’nin Çok Sayıda Araştırmacı ve Aktörün Katılımıyla Düzenlediği Diyalog Semineri Raporu
Giriş
10 Mart 2023’te Suudi Arabistan ve İran, Çin’in arabuluculuğunda yapılan müzakerelerin ardından diplomatik ilişkileri en fazla iki ay içinde yeniden başlatma konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladılar. Bu duyurudan bu yana Arap ülkeleri ve yabancı devletler bu ittifaka dair tepkilerini göstermeye devam ediyor ve bölgedeki iki ana bölge devlet arasında yıllardır var olan gerilimi azaltması beklenen anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorlar.
Suriye bağlamında bu anlaşma; Suudi tutumunun İran’ın en önde gelen müttefiki Esad rejimi lehine değişeceği yönündeki korkular ışığında, Suriye muhalefeti üzerindeki etkilerine ilişkin birçok soruyu gündeme getirdi.
Hem bu anlaşmaya hem anlaşmanın genel olarak bölgeye, özelde ise Suriye dosyasına olan etkilerine ışık tutmak hem de bu anlaşmanın Suudi Arabistan’ın Esad rejimine yönelik tutumuna etkisini ve Suriye dosyasında yaşanabilecek gelişmelerle Suriye muhalefetinin bu anlaşma ışığında neler yapabileceğini öngörmeye çalışmak amacıyla Suriye Diyalog Merkezi, bu ittifakın nedenleri ve etkilerinin yanı sıra Suriye dosyası açısından beklenen sonuçlarının tartışıldığı bir diyalog sempozyumu düzenledi.
Rapor iki ana eksen etrafında dönüyor. Birinci eksende, Suriye Diyalog Merkezi Politika Analiz Birimi Araştırmacısı ve Müdürü Muhammed Salem ve Jusoor Araştırma Merkezi Araştırmacısı Abdulwahab Assi’nin sununmlarını içeriyor. Araştırmacı Salem’e ait olan ilk değerlendirme, özellikle iki ülke arasındaki ilişkilerin 2016’da kopmasından bu yana olmak üzere, Suudi-İran ilişkilerinin zamansal bağlamına ve Amerika’nın Suudi Arabistan’la ilişkiler konusundaki tutumu ve Amerika’nın Suudi güvenliğine yönelik daha önceki güçlü bağlılığına; daha sonra Amerika’nın bu taahhütten göreceli olarak geri çekilmesine ve Çin’in istikrarsız uluslararası ortamdan yararlanma arzusuna ve uluslararası arenada daha fazla nüfuz marjı bulma çabasına kadarki hususlara odaklandı. Araştırmacı Assi’nin değerlendirmesi ise anlaşmanın orta ve uzun vadede Suriye sahnesindeki etkilerinin yanı sıra, Suudi dış politikasının bölgedeki önceliklerine, Suriye dosyasında Suudi Arabistan’ı ilgilendiren en önemli konu ve başlıklara ve Suudi Arabistan’ın Suriye’de hâlâ elinde bulundurduğu kartlara odaklandı.
İkinci eksende ise sempozyuma katılan çok sayıda siyasi aktivist, yazar ve Suriye halkla ilişkiler araştırmacısının değer katan eklemeleri ve katkıları ile iki araştırmacının bu eklemelere verdiği yanıtlar yer aldı.