Yaptırımlara Rağmen Esad Rejimine BM Desteğinin Devam Etmesi
Politika Analiz Biriminin Ar-Rasid Programı içinden Bazı Analitik Bilgiler
Amerika Demokrasileri Savunma Enstitüsü, BM’nin 2020 yılında Esad rejiminin kontrolündeki Suriye topraklarında, ABD Hazine yaptırımlarına tabi olan Şam’daki Four Seasons Oteli’ne giden 14,9 milyon dolarlık ödemeler de dahil olmak üzere 244,5 milyon dolar harcadığını ortaya çıkardı ve bu tür ilişkilerin, rejimin sivillere karşı kullandığı askeri mekanizmasını finanse etme gücünü sınırlamayı amaçlayan ABD ve Avrupa yaptırımlarının etkisini zayıflattığını gösterdi.
BM teşkilatlarının Amerika ve Avrupa tarafından yaptırıma tabi tutulan Esad rejiminin kurumlarıyla ilişkilerinin boyutlarını belgeleyen Arap ve yabancı raporların ortaya çıkması ilk kez olmuyor. 2016 yılında İngiliz The Guardian gazetesinin bir raporunda, BM’nin rejimle sıkı ilişkisi olan Suriyeli şirketlerle milyonlarca dolar değerinde mali sözleşmeler imzaladığı ve bu harcamaların tahsis edildiği amaç dışında kullanıldığı belirtildi. Daha önceki bazı belgeler de Şam’daki Birleşmiş Milletler ofislerinin Esad rejimi lehine yolsuzluk ve kayırma faaliyetlerine karıştığını ve rejim hükümetinin hazinesine satın alma ve hizmet adı altında para ve kambiyo desteği sağladığını ortaya çıkardı. Bu da yapılan insani yardımların askeri eylemlerde kullanıldığını ve özellikle Suriye Kızılayı ve Kalkınma Genel Sekreterliği gibi Esad rejimiyle dolaylı bağlantısı olan bazı kuruluşlar tarafından yardım dağıtımının siyasallaştığını gösteren birçok kanıtın varlığıyla örtüşüyordu. Bu durum, birçok Batılı ve yerel siyasi çevreler ile BM’yi, rejim güçlerinin hedefinde olan evsizlere ve yerinden edilmişlere hizmet etmek yerine, dolaylı olarak Esad rejiminin hedeflerine hizmet etmekle suçlayan bazı insan hakları kuruluşlarından pek çok eleştiri aldı.
Denilebilir ki BM kuruluşlarının sahip olduğu hiyerarşi, Esad rejiminin Suriye’nin BM’deki tek “meşru” temsilcisi olarak üyeliğinin devam etmesi; ve Güvenlik Konseyi’nin daimî üyeleri olan ve Esad rejimini kınayan veya BM’nin yaptırımlarını uygulamayı öngören herhangi bir karar tasarısına karşı veto hakkını kullanan Rusya ve Çin’in rejime olan desteği, rejimin Birleşmiş Milletler ve genel olarak uluslararası toplumla ilişkisinin doğasını belirleyen temel faktördür. Öyle ki rejim, dağıtımda şeffaflığın olmamasının yanı sıra kendisinin askeri mekanizmasının lehine manipülasyon, yolsuzluk ve menfaatine göre yönlendirmelerin çokça yapıldığı başta Şam’daki ofisler başta olmak üzere BM kuruluşlarını doğrudan veya dolaylı yolla etkileyerek projelerini hayata geçirmek ve birçok siyasi ve ekonomik kazanım elde etmek üzere tüm bu kozları kullandı. Ayrıca rejim, kendisine yakın kişilerin BM ofislerinde istihdam edilmesini kontrol altına alıp bunu kendisinin ve müttefiklerinin “meşruiyet” ve yeterliliğini BM’de ve uluslararası düzeyde yeniden tesis etmeye çabaladığı siyasi izlerden yoksun olmayan adımlarla gerçekleştirmeye çalıştı.
BM personelinin Şam’da rejim lehine yaptıkları taşkınlıklar; BM’nin, doğrudan Savunma Bakanlığı’na bağlı Suriye Merkezi Kan Bankası’na, Esma Esad ve Rami Mahluf’a bağlı “insani” kuruluşlara ve Esad rejimiyle bağlantılı diğer şirketlere verdiği destek gibi hükümet ve askeri kurumlara sağladığı mali destek, şeffaflığın yokluğu ve aşırı bilgi eksikliği de hesaba katıldığında, BM kurumları içindeki yolsuzluk ve manipülasyonun boyutunu gözler önüne sermektedir. Şeffaflığın olmayışı ve bilgi eksikliği hem Esad rejiminin kontrolü altındaki bölgelerde gerçekleştirilen insani müdahale faaliyetlerinin izlenmesini güçleştiriyor hem de ihtiyaç tespit etme mekanizmasının, dağıtım mekanizmasının ve gerek ayni yardım gerekse hizmet şeklinde alınan yardımların ya da işi yapan kişilerin maaşlarını izleme ve değerlendirme raporlarının teyidini zorlaştırıyor.
Bir yandan Rusya ve Çin, uluslararası oturumlarda ve BM kuruluşlarında Esad rejimini destekleyerek etki gücünü kullanırken öte yandan, BM kurum ve kuruluşları aracılığıyla veya en azından Esad rejimi ve Rusya üzerinde gerçek ve pratik baskı uygulayacak ya da rejim kontrolündeki bölgelerdeki BM ofislerinin faaliyetlerini izleyecek ABD ve Batı tarafından net bir uluslararası siyasi iradenin bulunmaması da dikkatlerden kaçmıyor.
BM’ye baskı yapmak üzere kendisinin yasal boşluklarını araştırarak hukuki yolların kullanılması özel bir önem ve öncelik arz edebilir. Aynı şekilde BM yardımlarının denetlenmesi ve “reforme edilmesi” talep edilebileceği gibi BM’nin Suriye’deki prosedürlerinin “BM Suriye yardım standartlarına” uygun olmasını sağlamak için şeffaflıkla işleri yürütmesi de istenebilir. Bununla birlikte, insan hakları dosyasına ilişkin siyasi ve medyatik desteğine odaklanarak Esad rejiminin BM’de ve uluslararası alanda tekrar yetkin olması önlenmeye çalışılabilir. Zira böyle davranması bazı uzmanların ifadesiyle BM Antlaşması’nın “egemenlik/müdahale etmeme” prensibinin istisnası olarak kabul görecektir. Bu arada Rusya, rejimin uluslararası alanda yeniden kabul edilmesini sağlamaya çalışırken, bazı bölgesel güçler de normalleşmeye ve onunla ilişkilerini devam ettirmeye çalışıyor.
Raporun tamamını okumak için (Arapça)
مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة