Araştırma ve ÇalışmalarSosyal BirimYayınlar

Araştırma Makalesi “Okul Sistemi ve Entegrasyon Sürecine Etkileri”

Yönetici Özeti, İkinci Baskı:

Suriyeli öğrencilerin Türk okullara entegre olma süreci birçok öğrenci için hiç de kolay olmamıştır. Özellikle son 4 yılda okul sistemi, okulun yönetimi ve öğretmenleri gibi birçok faktörün entegrasyon sürecini ve öğrencinin entegre olma kabiliyetini olumsuz bir şekilde etkilediği görülmüştür.

Bu çalışmada aşağıdaki sıralanan veriler elde edilmiştir:

 Öğretmenin entegrasyon sürecini destekleme veya engelleme konusundaki rolü:

  • Çok sayıda yabancı öğrencinin sınıflarında ders okuması fikrini kabul etmeleri konusunda bütün öğretmenlerin, aynı seviyede olmadıkları görülmüştür. Bunun sebebi ise, yabancı öğrencilerin olduğu sınıflarda öğretmenlerin yeni sorumluluk ve görevlere sahip olmalarıdır. Bu hususta bazı öğretmenler engelleri aşma konusunda iyi ölçüde başarı göstermişler. Diğer taraftan bazı öğretmenler var olan zorlukları önemsemezlik etmiş, bazıları ise sorunu düşmanca karşılamışlar. Bu da öğrencilerin dil öğrenme ve eğitim alma süreçlerini önemli bir ölçüde etkilemiştir.
  • Entegrasyon kararından önce Türk okullarda eğitim görmeye başlayan öğrencilerin, karardan sonra eğitim görmeye başlayan öğrencilerine göre öğretmenler tarafından daha çok ilgi gördüğü tespit edilmiştir. Öğretmenler tarafından en az ilgi gören öğrencilerin, ilkokul öğrencileri olduğu görülmüştür.
  • Ebeveynler, Türk öğretmenlerin Suriyeli öğrencilerle etkileşimi konusunda yeterince hoşnut olmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin birçoğu dil zorluklarını aşmalarına rağmen ebeveynlerin %35’i Türk öğretmenlerinin etkileşiminin orta düzeyde olduğunu, %26’sı ise etkileşimin zayıf düzeyde olduğunu söylemiştir.
  • Öğrencilerle yaptığımız görüşmelerde, öğretmenleriyle ilgili kötü bir algı oluşmasının sebeplerini açıklamaya çalışmışlardır. Öğretmenlerin öğrencilere karşı sinirlenme ve bağırma eğiliminde olması, öğrencileri ihmal etme ve sorularına cevap vermeme, kendilerini takdir edip övmeme ve son olarak öğrencilerin Türk öğrencileri gibi adil bir ilgi görmemeleri gibi sebepleri saymışlardır.
  • Bazı öğretmenler Suriyelilere yönelik kişisel algıları ve olumsuz siyasi tutumları sınıfta konuşmaktadır. Bu da Suriyeli öğrencilere kendilerinin hedef gösterildiğini ve korunmadıklarını hissetmelerine yol açmıştır. Bunun sonucu ise, Suriyeli öğrencilerin eğitimle etkileşime girmekten kaçınması ve onlarda öfke ve aşağılanma hissi oluşmasıdır. Ayrıca bu durum diğer öğrencilerin Suriyeli öğrencileri hedef almaya ve onlara karşı benzer ifadeler kullanmalarına teşvik etmiştir.
  • Bazı Türk öğretmenler tarafından Suriyeli Öğrencilere karşı ırkçı ifadelerin sıkça kullanıldığı tespit edilmiştir: Öğrencilerin %29’u, öğretmenlerin kendilerine ülkenize dönün gibi ifadeler kullandığını, bunların %6’sı bu tür ifadeleri 6 kereden fazla duyduklarını ifade etmiştir. Suriyeli olmayan Arap öğrencilerin de benzer oranlarda bu tür ifadelerle karşı karşıya kaldıkları tespit edilmiştir.
  • Görüşme yaptığımız Türkiyeli öğretmenlerin yarısı, Suriyeli öğrencilerin disiplin, disiplinli davranış ve sorumluluk alma konusunda neredeyse Türkiyeli öğrenciler kadar anlayış gösterdiğini ifade edip başarı ve kendini kanıtlama arzusu konusunda Türkiyeli öğrencilerden daha fazla çaba gösterdiklerini belirttiler.
  • Türkiyeli öğretmenlerin çoğu, içe dönüklük ve agresiflik benzeri davranışlara Suriyeli öğrencilerde Türkiyeli öğrencilerden daha çok rastlandığını belirttiler. Aynı zamanda Türkiyeli öğretmenler, Suriyeli öğrencilerin Türkçelerini geliştirmelerine rağmen eğitim zorlukları çektiklerini, ebeveynlerden yeterince ilgi görmediklerini ifade ettiler.
  • Suriyeli öğrencilerin entegrasyon sürecini destekleme konusunda en belirgin rolü öğretmenlerin oynadığı görülmüştür. Öğrenciyi destekleyen bir öğretmenin, -özellikle öğrenci, öğretmenin sevgisini, empatisini, övgüsünü ve anlayışını gördüğü zaman- hem öğrencinin okula alışması hem de dil zorluklarını daha hızlı bir şekilde aşması konusunda önemli bir role sahip olduğu görülmüştür.

Entegrasyon sürecini destekleme veya engelleme konusunda bir eğitim kurumu olarak okulun rolü:

  • Türk okullarının, özellikle çok sayıda Suriyelinin toplandığı bölgelerde bu sayıda Suriyeli öğrenciyi hem manevi hem de maddi olarak kabul etmeye hazır olmadığı görülmüştür. Entegrasyon kararı neticesinde çok sayıda Suriyeli öğrencinin Türk okullarda eğitim görmeye başlaması, idari kadronun yanında Türk öğretmenler ve Suriyeli öğrenciler için karışıklığa neden olmuştur.
  • Anlayış gösteren idari kadrolara sahip olan okullar, çocukluk kavgalarının nefret, şiddet ve hedef göstermeye yol açacak bir soruna dönüşmesini engelleme ve kontrol altına alma konusunda başarılı oldular.
  • Ebeveynlerin %63’ü, okuldaki atmosferin medyatik nefret kampanyaları sonucunda önceki yıllara nazaran olumsuz bir şekilde etkilendiğini söylediler. Bunu Suriyeli olmayan Arap ebeveynlerin %51’i de vurguladı.
  • Birçok idari kadronun, Suriyeli öğrencilerinin sorunlarına ve ebeveynlerin başvurularına soğuk davrandığı; bazen de tehdit ve sözlü saldırı gibi tepkiler verildiği görülmüştür.
  • Birçok okul, öğrenci sorunları veya zorbalıkla başa çıkma konusunda açık yasalara veya deneyime sahip değildi. Çoğu zaman soruna çözüm bulmak veya davranışsal programlar vermek yerine sorunu örtmek gibi yöntemlere başvurulmuştur. Bu da bu tür sorunların tekrarlanmasına ve artmasına neden olmuştur.
  • Türk okullara atanan Suriyeli öğretmenlerin bu konudaki rolünün belirgin olmadığı, entegrasyon sürecini destekleme konusunda da etkisi olmadığını saptanmıştır. Suriyeli öğretmenler Türkçe seviyesi, sosyal beceri, inisiyatif alma kabiliyeti ve Suriyeli öğrencilere artı değer katma motivasyonu gibi birçok alanda okulun ve öğretmenin koşullarına bağlı olarak rolleri, görevleri ve deneyimleriyle farklılık göstermiştir.
  • Bazı okul yönetimlerinin Suriyeli öğretmenlerin okulda bulunmalarını hoş karşıladığı, kendilerine Suriyeli ya da Türkiyeli öğrencileri ya da her ikisine de yönelik gönüllü faaliyetler düzenleme fırsatı sağladığı görülmüştür. Diğer taraftan bazı Suriyeli öğretmenlerin marjinalleştirmeye ve ırkçılığa maruz kaldıkları tespit edilmiştir.
  • Suriyeli öğretmenler ile Türkiyeli idareciler arasındaki yüzeysel ilişki, Suriyeli öğrencilerin, Suriyelilerin Türkiye toplumunun bir parçası fikrini hoş karşılamadığı ya da okulda Türkiyeli öğrenciler gibi aynı haklara sahip olmadıkları gibi olumsuz zihinsel imajı ve önyargıları güçlendirmiştir. Özellikle Suriyeli öğretmenlerin rolü ile Türkiyeli öğretmenlerin rolü karşılaştırıldığı zaman bu zihinsel imajı daha çok güçlenmektedir. Suriyeli öğrenciler, yetkisi olmayan Suriyeli öğretmenlerin birçok sorunu çözemez olduklarını ve bazen okulun yönetimine bile başvuru yapamadıklarını görmüşlerdir.

Eğitimin seviyesinin etkisi:

  • Orta eğitim seviyesi, Suriyeli öğrencilere karşı sözlü saldırı açısından birinci konumda olup Suriyeli öğrencilerin %76’sı Türkiyeli öğrenciler tarafından sözlü saldırıya maruz kaldıkları ya da ülkelerine dönmek istedikleri görülmüştür.
  • Elde ettiğimiz sonuçlara göre, İlkokulda Suriyeli öğrenciler arasında her iki istenmeyen şiddetli oyun vakası olurken Suriyeli ve Türkiyeli öğrenciler arasında tekrarlanan 6 vaka; Ortaokulda ise 5 vakaya rastlandığı görülmüştür. Bu da şiddetli oynama vakalarının devlet okullarında yaygın olduğunu göstermektedir.
  • İlkokul ve ortaokulda Suriyeli öğrenciler arasında bir fiziksel şiddet vakası yaşanırken Suriyeli ve Türkiyeli öğrenciler arasında bunun 4 vakaya çıktığı görülmüştür.
  • Suriyeli öğrenciler arasında bir dışlanma vakası yaşanırken Suriyeli ve Türkiyeli öğrenciler arasında ilkokulda 6.7, ortaokulda ise 44 vakaya rastlandığı saptanmıştır.
  • Liseli Suriyeli öğrencilerin %25’inin Türkiyeli öğrenciler tarafından kasıtlı fiziksel şiddete veya dışlanmaya maruz kaldıkları görülmüştür. Bu konuda Suriyeli öğrenciler arasında benzer bir oranın söz konusu olmadığını söylemekte fayda vardır.
  • Ortaokulların, Suriyelilerin varlığından en fazla etkilenen ve bu varlığı en çok reddeden oranlara sahip olduğu saptanmıştır. Ortaokuldan sonra ilkokul ve lise sırayla yer almaktadır.
  • Psikolojik, sosyal ve eğitimsel sorunu yaşayanınsa en çok ilkokul öğrencileri olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla Suriyelileri reddetme havasından en çok etkilenen öğrenci kesiminin, ilkokul öğrencileri olduğunu söyleyebiliriz.

Eğitimden kopma etkisi:

  • Sonuçlara göre, Suriyeli öğrencilerin %10’u uzun bir süre boyunca eğitim görmemişler. Bunların birçoğunun eğitime döndüklerinde, kademeli olarak ve okula alışacak şekilde eğitime dönmesi veya bilgi eksikliği sorunu çözmek için hazırlık okuması gibi alternatif çözümlere başvurulmadan yaşlarına göre belirli sınıflara yerleştirildikleri görülmüştür.
  • Eğitimden kopmuş öğrencilere yönelik gerçekleştirilen Hızlandırılmış Eğitim projesinin sonuç ve etkileri farklılık göstermiştir. Bu konuda Halk eğitimin bazı merkezleri başarı göstermiş bazıları ise başarısız kalmıştır. Başarısızlığın en önemli sebepleri ise, sınırlı kontenjan ve öğretmenlerin yabancılara dil eğitimi verme konusunda yeterli becerilere sahip olmamalarıdır.
  • Eğitim Bakanlığının Suriyeli öğrencilerinin “okulu bırakma” olgusuyla mücadele etme konusunda aldığı kararların neticesinde hukuki yaptırımlardan korkarak birçok “sokak çocuğu” psikoloji veya davranış programlarına alınmadan okula döndüler. Bunun da okulun ortamına olumsuz bir etkisi olduğu, bu tür öğrencilerin, öğretmenler ve diğer öğrenciler ile davranışlarında sorun yaşadıkları görülmüştür. Bu sorunla okul kadrolarının da baş edemediği belirlenmiştir.

Entegrasyon kararları ve politikaları:

  • Ebeveynlerin %52’si, mevcut şekilde uygulanan entegrasyon sürecinin öğrencinin yararını gözetmediğini belirttiler ancak buna rağmen, söz ettiğimiz ebeveynlerin %44’ü, çocuklarının Türk okullarda eğitimlerine devam etmeleri konusunda ısrarcı olduklarını ifade ettiler. Bundan yola çıkarak sorunun entegrasyon kararından kaynaklanmadığını, sadece kararın sonucunda ortaya çıkan ve kararın amacına ulaşmayı engelleyen bazı faktörlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
  • Elde edilen bulgulara göre, entegrasyon kararından önce kendi rızasıyla Türk okullarda eğitim görmeye başlayan Suriyeli öğrencilerin, farklı sorunlardan en az etkilenen öğrenci kesimi oldukları tespit edilmiştir. Sorunlardan en çok etkilenen öğrenci kesimi ise, entegrasyon kararının yürürlüğe girdiği yılda Türk okullarda eğitim görmeye başlayan Suriyeli öğrenci kesimi olduğu; daha sonraki yıllarda Türk okullarda eğitim görmeye başlayan öğrenciler aynı sorunlardan etkilense de sorunların oranının daha düşük olduğu görülmüştür.
  • Bazı sınıflarda çok sayıda Suriyeli öğrenci bulunduğu için Suriyeli öğrencilerin Türkiyeli Öğrencilerle kaynaşma imkanları azaldığını ve Türkçeyi kullanmalarını engellendiğini görülmüştür.
  • Suriyeli öğrencilerin, ilk sınıflarından Türkçe hazırlık sınıfına ya da ilk sınıflarından entegrasyon sınıfına ya da tam tersi gibi sıkça uygulanan sınıftan sınıfa gönderilmeleri, öğrencilerde bir istikrarsızlık hissini oluşturmuştur. Ayrıca, entegrasyon süreciyle ilgili net ve açık politikaların var olmadığı algısı oluşmuştur. Suriyeli öğrencilerin belirli sınıflara gönderilmelerinin Türkiyeli öğrencilerle kaynaşmalarına son verdiğini ayrıca eğitim alma kapasitelerini olumsuz bir şekilde etkilediğini görülmüştür.

مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu