Araştırma ve ÇalışmalarPolitika Analizi BirimiYayınlar

IŞİD’in Medya Söylemi ve İdeolojik Unsurları; Bağdadi Sonrası Dönemde Medyatik ve Şeri Ürünlerinin Bir Okuması

Yönetici Özeti:

IŞİD’in medya söylemini izlemenin önemi; bu söylemin, IŞİD’in insanları toplamak, fikirlerinin ve faaliyetlerinin propagandasını yapmak ve takipçilerine hitap etmek için kullandığı önemli araçlardan biri olmasından kaynaklanıyor. Uluslararası koalisyonun kendisine karşı başlattığı kampanyalar sonucunda örgütün gerilemesi, özellikle lideri Bağdadi’den sonra, kaynaklarının ve gücünün azalmasında en büyük etkiye sahipti. Bu, aynı zamanda geçmişe kıyasla cılız kalan medya gücüne de -özellikle araç ve gereçler açısından- yansıdı. Fakat içerik sağlam ve örgütün önceki anlatılarıyla tutarlı kaldı.

Örgütün medya içeriği, takipçilerini toplamaya, onları yolunda sabit kılmaya, örgüte rağbetlerini arttırmaya ve onları karşıtlarından nefret etmeye odaklanmakta ve tüm muhaliflerini ihanetle suçlayıp onların meşruiyetini alaşağı etmeye yoğunlaşıyor. Bunun dışında şu anda içinden geçtiği ve daha önce, yükselişinin zirvesindeki temkin(güçlü olduğu) dönemi öncesinde üzerinde çalıştığı “mustazaflık/zayıflık” aşamasını tanımlayan mağduriyet söylemine odaklanıyor. Omurgası olan insan kaynağını toplamak için ise söylemi; teşvik, korkutma ve genel yönlendirmeler arasında değişiyor. Ayrıca örgütün geri dönme ihtimalinden söz eden istihbarat ve medya raporlarını anarak savaşçılarının ve destekçilerinin moralini yükseltmeye çalışıyor. Bu söylemlerine bir de şiddete, nefrete ve tekfire teşvikin sürekliliği ve yükselen tonu eşlik ediyor. Bir de takipçilerini, hapishaneleri basıp “tutukluları serbest bırakma” çağrısını tekrarlayarak, düşüncesinin depoları ve fabrikaları mesabesindeki hapishanelerde bulunan insan kaynaklarıyla kendisine olan desteği arttırmaya teşvik ediyor.

Örgütün medya söylemi, fikri mücadelelerden ve kanatları arasındaki iç çatışmalardan da etkileniyor. Bu tartışmalar, bir taraftan örgütün çekirdek kadrosunun bir parçası olan şeriat alimlerinin, askeri kanat ve emniyet görevlileri ile yaşadığı çatışmalar oluyorken; bir taraftan, şeriat alimlerinin kendileri arasındaki tartışmalar oluyor. Bu durum iç bölünmelerin ve çatışmaların daha da artmasına neden olduğu gibi IŞİD’in medyadaki söylemini daha da sertleştirmesi ve muhalifler ile kendisinden ayrılanlara yönelik saldırılarda daha fazla aşırılığa gitmesi olarak yansıdı.

Giriş:

“IŞİD’in”medya söylemi; gücünün zirvesini yaşadığı 2014-2015 yılları arasında dahası örgütün nispeten çöküşüne ve 2019’da kontrol alanları tamamen dağılıncaya kadar; olaylara ilişkin anlatısının ve vizyonunun propagandasını yapmada ve ideolojik mesajlarını kamuoyuna ulaştırmada önemli ve kritik bir araç görevi üstlendi. Aynı şekilde bu söylem çeşitli milletlerden, farklı yaşlardan ve yönelimlerden çok sayıda savaşçıyı, destekçiyi ve sempatizanı toplamak için çekici bir argüman işlevi gördü. Bu ideolojik sistemi ve farklı medya platformları aracılığıyla yayınladığı kışkırtıcı mesajları çözmek amacıyla, örgütün o dönemdeki medya söylemini çeşitli görsel, işitsel ve yazılı biçimleriyle ele alan çok sayıda çalışma ve araştırma yapıldı.

Örgütün medyasının, nefret ve şiddet duygularıyla dolu ideolojik söylemini ihraç etme, aşırılıkçı ve radikal fikirlerini pazarlama, savaşçıları silah altına alma ve onların örgüte sürekli yönelmelerini sağlama, destekçilerini terör operasyonları düzenlemeye teşvik etme ve örgütün medya aracılığıyla ulaşmaya çalıştığı diğer hedeflerle üstlenmeye çalıştığı tehlikeli rol göz önünde bulundurulduğunda; örgütün etkisinin azalması ve kendi anlatımıyla “temkin/güçlü” durumundan “mustazaflık” durumuna geçmesinin ardından ya da toprakları ve şehirleri doğrudan yönetmeksizin, gerilla savaşı ve “düşmana gözdağı verme” yöntemlerinden farklı bir yol izlediği yeni aşamada mevcut medya söyleminin ele alınması büyük önem taşıyor. Ki bu yaklaşımıyla, yalnızca medyada olsa da “Şeriatla yönetme” anlamına gelen “hadlerin/şeri cezaların uygulanması ve zekâtın toplanması” görüntüsünü ve kontrolü altındaki bölgelerde göstermeyi arzuladığı diğer imajları sergileme hevesinden IŞİD’in vazgeçtiği anlamına geliyor.

Tabii ki bu, örgütün ideolojik düzeyde, şeriatı uygulamaya ilişkin vizyonundan geri durduğu anlamına gelmiyor. Eski yönetim tarzını yeniden getirme ve “Allah’ın şeriatını uygulamak” adına şehirler üzerindeki kontrolünü genişletme arzusunu hiç gizlemiyor ve daha önce kontrolü altında bulunan şehirlerin “şeriatın emin ellerinden” çıkıp “cehaletin karanlığına” geçtiğine inanıyor. Hatta o, kendisine açılan şiddetli savaşın kendisini ittiği zorunlu şartlara göre hareket ediyor olduğuna inanıyor ve bu yeni modeli gerekli şeri gerekçelerle meşrulaştırmaya çalışıyor. Çöle doğru çekilmesinin ve yeni stratejisinin de başlı başına bir “şeri strateji” olduğunu savunuyor. IŞİD’in düşüncesine göre, “Mücahitler şehirlerde şeriatı tesis ettikleri gün başarıya ulaşmışlardır ve kendilerini Allah’ın hakimiyetini kurmaktan caydırmak isteyen hiçbir aldatıcı düşünceyi kabul etmediler. Tıpkı bugün çöllerde, zorlu arazilerde iman ve cihatta sebat ederek, kâfirleri yakan ve onların kuvvetini tüketen ateşlerini yanar vaziyette tutarak muvaffak oldukları gibi.

Bu makale, “IŞİD” örgütünün mevcut medya söyleminin dayandığı ana unsurları belirlemeye, taktiksel ve stratejik yönelimlerini öğrenmeye ve bu söylem aracılığıyla ulaşmaya çalıştığı hedefleri izaha kavuşturmaya çalışmaktadır. Makale bu hedefleri, örgütün fikir ve görüşlerini yayınladığı ve medya araçları olan, haftalık “Al-Naba'” gazetesi ile örgütün resmi sözcüsü Ebu Hamza el-Kureyşi’nin sesli konuşmalarını inceleyerek yapıyor. İnceleme kapsamı, el-Kureyşi’nin 27 Ocak 2020’de tarihinde “Allah, onları yerle bir etti. O kafirler için de bunun bir benzeri vardır.” başlığında yaptığı ve aynı yıl 29 Ocak’ta “Al-Naba'” dergisinin 219. sayısında yazılı metin şeklinde verilen konuşmasından günümüze kadarki zaman aralığını içeriyor.

Makale iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölüm, örgütün medya söyleminin izlenmesi ve analiz edilmesine ayrılıyor. İkinci bölüm, fikir ve ideolojinin, medya söyleminin temel muharrik unsurları olması hasebiyle örgüt içindeki fikri ve şeri farklılıkların ve bunların mevcut medya söylemine etkisinin incelenmesini içeriyor.

Raporun tamamını okumak için (Arapça)

مؤسسة بحثية سورية تسعى إلى الإسهام في بناء الرؤى والمعارف بما يساعد السوريين على إنضاج حلول عملية لمواجهة التحديات الوطنية المشتركة وتحقيق التنمية المستدامة

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu